Benimle sokakta karşılaşsanız veya bir kahve içme imkanımız olsa aşağıdaki gibi bir hikâye dinlerdiniz.

Ben Asu…
Defalarca tanışmış olabiliriz ama her tanıştığınızda yeni bir Asu var aslında. Belki bu yazı da defalarca değişecek ama öyle bile olsa yazmaya değer, çünkü beni anlatıyor.
Tekrar merhaba,
Asu ben. Asu annemin, babamın ve soyadımızın baş harfi. Eğitimlerden birinde konuşurken fark ettim ki ismim Ayşe olsa bambaşka bir hikâye olacaktı burada. Annem babam elbette daha uysal ve sakin bir çocuk hayal etmişlerdir, o zamanın şartlarında. Uzun süre de anlayamadığım bir şekilde bu etiketi taşıdım ben üstümde. Ta ki bir öğretmenim, o etiketi üzerimden çekip çıkartana kadar. Aldı etiketi, görmeyeceğim bir yere kaldırdı. Kalbim göğsümden çıkacakmışçasına çarparken, beni insanların önüne çıkarttı; Bunu sen yaparsın, dedi. İşte o andır benim hayatımın değiştiği ikinci an. İlk an da sanırım annemin yönlendirmesiyle (iyi ki) kolej sınavlarına girdiğim ve kanımla canımla çalışarak kazandığım andır. Sonra pek çok böyle an oldu hayatımda. Bazı arkadaşlarım, öğretmenlerim yön verdi, çizik attı yaşam defterime. Çok analitik olunca, biraz da çöpe giden etiketin etkisiyle (ki etiketleri uzaklaştırmak zordur) mühendislik okudum, oldukça iyi bir üniversitede…


Yolumu bulana kadar pek çok eğitim aldım. Ancak bir an geldi, hayatımdaki diğer anları geriye atıverdi, anne oldum. Anne şapkası hayatımda en sevdiğim oldu, en zorlandığım da aynı zamanda. Çünkü yaşam eğitimim, tekrar başladı. Sordum, okudum, çözümler ürettim, kendimdeki birçok dikeni buldum, bazılarını çıkartabildim, bazılarını yerinden bile oynatamadım. Sonra o da yetmedi, ikinci kere anne oldum. Daha çok tadını çıkarttım, çünkü bazı yaralar çoktan kapanmıştı. Ebeveyn olmak, anne olmak, evlat olmak, iş kadını olmak, Asu olmak… Hangisi bendim? Hangisine en çok sahip çıkmalıydım… Cevabını bilmediğim bir sorudur bu. Ben yolumu dengede kalmaya çalışarak buldum. Bu arada çocukları daha iyi anlamak, neler nelere yol açıyormuş öğrenmek için çok çaba harcadım. Bu konuda uzmanlık için üniversiteye başladım. Koçluk serüvenim de buralarda başladı, o dikenleri bulmak, çıkartmak için… Çocuklarımda ve başka çocuklardaki dikenlerin nasıl oluştuğunu bilmek için. Benim büyülü yolculuğum devam ediyor. Hem de kafa karışıklığının dünyadaki en iyi şey olduğunu bilerek… Öğrenmek, öğretmek, esnemek hepsi bu kaostan geçiyor.

Bu yolculukta öğrendiklerimi ebeveyn koçluğu ve öğrenci koçluğu şapkasında birleştirerek aktarma niyetindeyim. Ebeveynlikte ve çocuklukta gökkuşağının her renginin olduğunu gördüm, siz de görmek istemez misiniz?
Ama tabii her zaman kahve içme imkanı olmuyor; eğer web sayfamı açarsanız ve de Asu kimmiş derseniz; resmi bir tanışma için de aşağıdakileri yazardım:

1977 doğumlu; bir kız, bir erkek çocuk annesiyim.

1994 senesinde T.E.D. Ankara Koleji’nden mezun oldum ve lisans eğitimine O.D.T.Ü Çevre Mühendisliği’nde devam ettim. 1998 senesinde mezuniyetimi takiben British Council bursu ile yüksek lisans yapmak üzere İngiltere’ye gittim.

Mühendis olarak başladığım kariyerimde; bir anda Finansçı’ya dönüşüverdim. Bilgi Üniversitesi’nde MBA yaptım. Yakın zamanda hayallerime yelken açmak üzere kurumsal kariyerimden ayrıldım. Halen, MEF Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde yarı zamanlı ders vermekteyim.

Çocuklarım olduktan sonra; 2014-2015 senelerinde International MaternityInstitute tarafından verilen “Hamilelerde ve Çocuklarda Uyku Danışmanlığı Sertifikasyonu”nu tamamladım. Bu sertifikasyonun bir parçası olarak “DrHarvey Karp Mahallenin En Mutlu Bebeği Eğitici Sertifikasyonu”nu da aldım. Halen Bilgi Üniversitesi Çocuk Gelişimi Lisans programına devam etmekte ve alanında çeşitli eğitimlere katılmaktayım. 2015 yılından bu yana, kendi markam olan Uyusun ki Büyüsün ile Uyku Danışmanlığı yapıyorum.

2019 yılında Eline Snel Metodu-Çocuklar için Farkındalık Eğitmenlik (Mindfulness) eğitimimi tamamladım ve Eline Snel’in Türkiye’deki eğitmenlerinden biriyim. Farkındalık konusunda Sepin İnceer ve Zümra Atalay’dan MBSR eğitimlerimi tamamladım. Hali hazırda, Amy Saltzman’denÇocuklar için Farkındalık Eğitmenlik eğitimime de devam etmekteyim.

2020 yılında P4C (Philosophy for Children)-Çocuklar için Felsefe Kolaylaştırıcı Sertifikasyonumu tamamladım ve çocuklarla felsefe çalışmaya başladım.  

Ayrıca, 2020 yılında kendimi daha çok keşfetmek ve de insan becerilerimi geliştirmek amacıyla Sola Unitas ICF Akredite Koçluk eğitimimi ve ayrıca, öğrenci koçluğu ve de ebeveyn koçluğu eğitimlerini tamamladım ve halen ICF (Uluslararası Koçluk Federasyonu) unvan sürecindeyim ve çalışmalarıma devam etmekteyim. 

İşte hikâye böyle… Hangisi size uygunsa onu okuyunuz, ikisi de benim.