Huysuz Şirinler
2016 – Asu Ulutürk Yavuz
Mary Sheedy Kurcinka’nın Amerika’da Uykusuz (diye çevrilebileceğini tahmin ettiğim) bir kitabını karıştırıyorum bu aralar. Bir baba demiş ki: İyi dinlenmiş bir çocuk ile iyi dinlenmemiş bir çocuk arasındaki fark çocuğun ve sizin yüzünüzdeki gülümsemedir.
Öyle anlamlı bir cümle ki bu… Bebeklerimizin iyi uyuması sadece onların gelişimlerini sağlamakla kalmıyor, hem bizim keyfimizi, tavrımızı hem de çocuklarımızın keyfini tavrını etkiliyor. Dolayısıyla, çocukların tavırları bize çok şey söylüyor olabilir.
Peki, biz çocuklarımızın tavırlarındaki farklılıkları nasıl yorumluyoruz? 2 yaş krizi, 3 yaş krizi, şımarıklık vb. tahminlerde bulunuyoruz ama asla çocuğum acaba eksik uyuyor olabilir mi veya uyku penceresini mi kaçırdık diye düşünmüyoruz. Bebeklerimiz belli bir yaşa gelinceye kadar bize yorgun olduklarını söylemeyeceklerdir, bunu beklemiyoruz elbette ama belki de içten içe bizim yaşantımıza uyum sağlamalarını bekliyoruz, fizyolojik olarak yapamayacaklarını bile bile. Benim çocuğumun hiç uykusu gelmiyor, enerjisine enerji katılıyor diyoruz ama benim bebeğim sağlık için ne kadar uyumalıymış demiyoruz?
Yapılan çalışmalar yeterli uykunun duyguları, davranışları kontrol etmek, dikkat süresini uzatmak için gerekli olduğunu gösteriyor. Gerçekten bu bebekler ne kadar uyumalı? Acaba böyle bir tablo işinize yarar mıydı? Gene Kurcinka’nın kitabından minik bir tabloyu biraz geliştirerek paylaşayım:
Yaş | Toplam Uyku Miktarı (Ortalama) |
0-12 Ay | 13.5-16.0 saat |
13-36 Ay | 12.0-13.5 saat |
37-60 Ay | 11.5-12.0 saat |
6-12 Yaş | 10.0-11.0 saat |
13-19 Yaş | 9.25 saat |
20 Yaş | 8.25 saat |
Bebeklerimizin ve çocuklarımızın uyumaları gereken süreyi bilmek elbette önemli ama daha da önemlisi uykularının geldiğini anlamak, hissetmek… Bu tabii bebekten bebeğe, çocuktan çocuğa değişir… Ama bazı davranışlar ortak. Örneğin; kulak ile oynamak, gözleri ovuşturmak, saçlar ile oynamak, huysuzluk yapmak, başını bir yerlere koymak vs. Bunları da anne baba olarak anlamamız kolay uyumaları için rahat bir başlangıç sağlayacaktır.
Bir de uyku saatlerini kaçırmamak önemlidir. Neden mi? Çünkü vücuttaki stres hormonu salınımı artar ve uykuya geçişi zorlaştırır. Bu yüzdendir ki bebeklerimiz, çocuklarımız uyku saatleri geciktikçe daha da hareketlenirler ve uykuya yatırılmaları güçleşir.
Toparlarsak, bebeklerimizin/ çocuklarımızın yeterli miktarda uyumaları gerekiyor. Bunu sağlamak için uyku saatlerini kaçırmamak, yani çocuklarımızı okumayı bilmemiz gerekiyor… Bu da çocuğumuzu gözlemlemekten, hareketlerinin huysuzluklarının arkasındaki sebepleri anlamaya çalışmaktan geçiyor…
Bebeklerimiz çocuklarımız huysuzken de şirinler, ama emin olabilirsiniz uyumuş, dinlenmiş iken daha da şirinler.